Mrsonyenjoy Blog Bloğuma Hoş Geldiniz // Karşıyaka - İzmir: Mart 2018

Translate

31 Mart 2018 Cumartesi

Altın fiyatları: Bugün çeyrek altın ne kadar? 31 Mart 2018 Cumartesi

Altın bugün yine yükselişte! Son haftalardaki genel yükseliş bugün de sürecek gibi görünüyor. Yatırımcısının merak ettiği gram altın 168,49'dan alınıp 168,60 liradan satılıyor. İşte 31 Mart 2018 Cumartesi 2018 çeyrek altın kaç lira? Altının gramı ve cumhuriyet altını ne kadar oldu? sorularının yanıtı...


Altının son hızla yükselişi sürüyor! Altının hem hediye hem de yatırım aracı olarak kullanılması altın fiyatlarının sürekli olarak değişmesine neden oluyor. Yatırım yapan vatandaşlar her gün altın fiyatlarındaki hareketliliği yakından takip ediyor. Altında son fiyatlar merak ediliyor. Peki 31 Mart Cumartesi günü yani bugün çeyrek altın kaç lira? ve Gram altın ve cumhuriyet altını ne kadar oldu? İşte 31.3.2018 güncel altın fiyatları
GRAM ALTIN NE KADAR?
168,49 liradan alınırken, 168,60 liradan satılıyor
ÇEYREK ALTIN KAÇ LİRA?
Çeyrek altın ise 270,09 liradan alınırken 276,20 liradan satılıyor. Yarım altın da 538,49'dan alınırken 552,40 liradan satılıyor.
CUMHURİYET ALTINI NE KADAR?
Cumhuriyet altını ise 1115,00 liradan alınıp 1127,00 liradan alıcı buluyor. Ziynet 2,5 de 2700,91 liradan alınırken 2743,41 liradan satılıyor.

ÇEYREK ALTIN NEDİR?
Türkiye’de çeyrek altın olarak ifade edilen altın cinsi 1.75 grama denk gelmektedir ve 22 ayardır. Cumhuriyet altınının dörtte biri olan çeyrek altında 1.6065 gram 24 ayar altın bulunmaktadır ki fiyatı bunun üzerinden hesaplanır, ardından işçilik ve kâr payı ile satılır. Bu kısım satın alınan yere göre değişebilir. Meskük (kalın altın) ve ziynet olmak üzere iki çeşidi vardır.
ALTIN NERELERDE KULLANILIR?
Bugüne kadar yeryüzünden çıkarılan bütün altının yarıdan fazlası hükümetlerin ve merkez bankalarının elindedir. Gerek her ülkede kâğıt para emisyonunun güvencesi olarak, gerek milletlerarası bir ödeme aracı olarak eskiden beri büyük önem taşıyan altın, metalle çalışan zanaatçıların gözünde de değerini korumaktadır. Kuyumculukta altının genellikle gümüşlü, palladyumlu, bakırlı veya platinli alaşımları çok kullanılır.
Elektrik iletkenliği yüksek (gümüş ve bakırdan sonra) ve kolayca kimyasal tepkimeye girmeyen altın en çok elektrik ve elektronik sanayilerde bağlantıların, terminallerin, baskı devrelerinin, transistörlerin ve yarı iletken sistemlerin kaplanmasında kullanılır. Üstüne düşen kızılötesi ışınların yaklaşık yüzde 98'ini yansıtarak geri çevirebilen ince altın levhalar, uzay elbiselerinin başlığındaki göz deliklerinde zararlı ışınlardan korunmayı ve sun'i uyduların yüzeylerinde sıcaklığın denetlenebilmesini sağlar. Büyük büro binalarının pencerelerinde de gene ince levhalar halinde altın kullanılması, yalnız estetik açısından değil, bu yansıtıcı yüzeyin çevreyle ısı alış-verişini büyük ölçüde azaltmasından kaynaklanır. Lal camlara parlak kırmızı rengini veren, camsı kütlenin içinde kolloidal halinde dağılmış olan çok az miktardaki altındır.Ancak insanlar çoğunlukla takı ve süs eşyası içinde kullanır.
 mrsonyenjoy

30 Mart 2018 Cuma

Elektriğe yüzde 2,89 zam. Hani zam yoktu?

Enerji bakanı elektriğe zam yok dendi ama maalesef 1 Nisan 2018 itibarı faturalar yine kabaracak. Zam oranı az gibi gözüküyor ama, sonuçta cebimizden fazla para çıkacak. Size tavsiyem aydınlatma için evinizde ve iş yerinde LED kullanın. Ben kullanıyorum ve çok faydasını görüyorum. Ama asıl elektriği tüketen aletler, her an çalışan buzdolabı, televizyon ve ufacık boyuyla elektrik saatini fıldır fıldır döndüren kettle'lar ve tabi ki ütü. Resistant çalışan cihazlar aşırı elektrik tüketmektedir. Bu ürünleri dikkatle kullanın, işi bitince hemen prizden çekin.

Haberin tamamı ise şöyle,



EPDK, elektrik fiyatlarına 1 Nisan'dan geçerli olmak üzere ortalama yüzde 2,89 zam yapıldığını açıkladı.

Elektrik fiyatlarına 1 Nisan'dan itibaren yüzde 2,89 zam yapıldı.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Mustafa Yılmaz, zammın, maliyet artışları ve döviz kurundaki yükselişten kaynaklandığını belirtti.

Yılmaz, maliyet artışlarının biriktirilerek yıl sonunda zam yapılmasının doğru bir uygulama olmadığını vurguladı.

EPDK Başkanı, ihtiyaç doğduğu zamanlarda küçük oranlı artışların tüketici ve sektör açısından daha doğru olduğunu söyledi.

Zamla birlikte konutlarda kullanılan elektriğin kilovat saati 37,10 kuruşa yükseldi.
Elektrikte yılbaşında da yüzde 8,8'lik artışa gidilmişti.
 mrsonyenjoy



30 Mart Para Piyasası

DOLAR
3.9606(%0.4553
EURO
4.8834(%0.5467)
ALTIN
168.62(%0.03)
BIST 100
114930.22(%0.07)
 mrsonyenjoy

28 Mart 2018 Çarşamba

Amasya denilen askerlik yaptığım şehir


1979 -1980 arasında 20 ay askerliğimi yaptığım, eski adı Carcurum, yeni adı er yatağı olan, "15. Tugay Komutanlığı 22. Piyade Er Eğitim alayı karargah komutanlığı - Amasya" benim için hala çok önemlidir. Oldukça soğuk bir kış günü sabahın 5'inde indiğimde ilk gözüme çarpanlar Amasya'yı çevreleyen yüksek dağlardaki "Kral Mezarları" ve şehrin içinde geçen Yeşilırmak oldu.. Gün doğunca da mezarlara hemen çıktım. Maalesef bakımsız ve de çok pis kokuyordu. Ama burada bir tarih yatıyordu. Görmem gerekiyordu, bir daha da çıkamadım.  Ama Amasya'yı ve Yeşilırmağı kuş bakışı görmek istiyorsanız mezarları ziyaret etmelisiniz. Buranın en meşhur ürünü biliyorsunuz belki, Amasya elması. Oldukça küçük olan bu elmayı Amasya'da kaldığım sürece yediğimi hatırlamıyorum. Yıllar sonra memleketimde yedim. Askerlikte hatıra çoktur, anlat anlat bitmez. Ama en son ve en ilginç olanı kısaca anlatayım..


Askerlik yaptığım yıllar 12 Eylül ihtilalinden önceki sorunlu yıllar. Ve ben o yıllarda askerdim. 

Teskere alış tarihim ve eve dönüş tarihim çok ilginç.
İzmir'in kurtuluş günü olan 9 Eylül 1980 günü terhisimi aldım ve ilk önce Ankara'ya akrabalarıma gittim. 2 gün orada kalıp 11 Eylül 1980 sabahı otobüse binip akşam saatlerinde İzmir Karşıyaka'daki evimize gittim. 20 Aylık hasret sona ermişti. (Zamanımızda askerlik 20 aydı). 
Sabah uyanınca hemen sokağa çıkıp çok özlediğim şehrimi, mahallemi ve arkadaşlarımı görecektim.
Ama o sabah bir tuhaftı, sokak oldukça sessiz ve sakindi. Sokakta kimse yoktu. Siyah beyaz televizyonu açtık ve haberlerle kala kaldık.
Televizyonda, tek kanal olan TRT'de "Kenan Evren" darbe bildirisini okuyor.
Hepimiz çok şaşırmıştık. Sokağa çıkma yasağı vardı ve ne olacağını çok merak ediyorduk. Ve ben hala askerdim. 20 gün izin bittiğinde askerliğim sona erecekti. Bu cesaretle sokağa çıktım. Asker giysim yoktu ama terhis belgem vardı. Zaten Karşıyaka'da da asker vatandaşı sıkmıyordu. Ekmek fırınları açıktı. Diğer her yer kapalıydı. Halkın çok azı dışarıdaydı. Kimse de yolumu kesmedi, durdurmadı. Karşıyaka çarşı içindeki İnzibat karakoluna gittim ve oradaki nöbetçi subayı buldum. 
Kendimin asker olduğunu ve izinli geldiğimi, ne yapmam gerektiğini sordum.
Cevabı ise, "şu an için her hangi bir bilgi veya bildirim yok, evine git ve haberleri izle" oldu.
Evet eve geldim ve kimse de bizi geri çağırmadı. Ama benden bir kaç gün sonra teskere alacak olan tüm arkadaşlarımın hem izinleri yandı, hem de 2 veya 3 ay sonra terhis olabildiler. 
Ben şanslı mıydım bilemiyorum. Ama kader benden yana idi. 
Amasya'da kalsaydım geçecek olan zaman muhakkak sıkıntılı olacaktı.

Evet bu hatıramdan sonra biraz Amasya'yı tanımak ister misiniz?


Amasya’nın gezilecek tarihi ve turistik yerleri…

Yeşilırmak vadisi Harşena Dağı eteklerine kurulan Amasya, 7 bin yılın üzerindeki eski tarihi boyunca bilim adamları, sanatkarlar, şairler yetiştirmiş, Osmanlı şehzadelerinin eğitim gördüğü, Dünyanın en güzel Misket elması, kirazı, şeftalisi ve bamyasının üretildiği, gezip görülecek pek çok tarihi ve doğal güzelliği bulunan ilginç bir şehirdir. İşte size Amasya ve gezilecek yerleri...
Milli Mücadelenin temellerinin atıldığı Kurtuluş savaşının ilk önemli adımını teşkil eden Amasya Genelge’sinin 22 Haziran 1919’da okunduğu kent, krallık başkentliği yapmış tarihi ve doğal güzellikleriyle önemli şehirlerimizden biridir. Amasya’ya yolunuz düşerse nereleri gezebilirsiniz? Onlarca tarihi eserin bulunduğu ancak sizler için sadece bir kaçını tanıtmaya çalıştığımız, yazımızı okumanızda fayda var…
AMASYA KALESİ
Harşane Dağı adlı dik kayalıklar üzerindedir. Harşena Kalesi adıyla da bilinir. Denizden 700, Yeşilırmak'tan ise 300 metre yüksekte bulunmaktadır. azı tarihçilere göre kaleyi Pontus Kralı Mithridates yaptırmıştır. Bazılarına göre ise Kumandan Karsan veya Harsana yaptırdığı için kale Harşana / Harşena ismini almıştır. Kalenin Belkıs, Saray, Maydonos ve Meydan adlarına dört kapısı, kalede Cilanbolu adı verilen ve kalenin orta yerinde yüksekçe bir yerden kayaya oyulmuş 150 basamakla aşağıya inilen 8 metre çapında bir dehliz, sarnıç, zindan bulunmaktadır. Kaleden 70 metre aşağıda Yeşilırmağa ve kral mezarlarına kadar uzanan M.Ö. III. yüzyıla ait merdivenli yer altı yolu, burç ve cami kalıntıları vardır.
AYNALI MAĞARA
Şehir merkezine 3,3 km uzaklıktadır. Kaya mezarlarının en iyi işlenmiş ve tamamlanmış olanıdır. Yerden dört basamakla çıkılan mezar düz bir kayaya oyulmuştur. Genişliği 9,8 metre yüksekliği 13 metre'dir. Mağaranın dış cephe yüzeyi perdahlanarak parlatılmıştır. Buraya Aynalı Mağara denmesinin nedeni de, güneş vurduğu zaman mağaranın cephesinin parlamasıdır. M.Ö. 2. yy da Helenistik çağda Amasya’da yaşamış Mitra Rahibi TES’in anıtsal mezarıdır. Mağaranın içinin çok geniş olması ve duvarlarda yer alan renkli resimler ve alınlığında yazan “Büyük Rahip Tes” yazısı bu düşünceyi destekler. Hz. İsa’nın on iki havarisinden birinin, Hristiyanlığı bu mağarada yaydığı da rivayet edilir.
ALÇAK KÖPRÜ
Roma döneminde, zamanın kent merkezi durumundaki kale ve çevresini Yeşilırmak'ın karşı kıyısına bağlamak üzere inşa edilmiştir. Düzgün kesme taşlarla dört yüksek kemer oluşturacak şekilde inşa edilen köprünün bu yüksek ayakları zaman içinde Yeşilırmak'ın yükselen yatağına gömülmüş, kemerlerin sadece üst kısımları görünür kalmıştır. Kemerlerin üzerindeki köprü tablası da su yüzeyine yaklaştığından halk bu zamandan sonra köprüyü “Alçak Köprü” olarak adlandırmıştır. Dönemin Amasya Valisi Ziya Paşa tarafından 1865'te köprü kemerleri üzerine ayaklar inşaa edilerek günümüze kadar gelmiştir.
AMASYA SAAT KULESİ

Nergis Köprüsü üzerinde 1865 yılında Ziya Paşa tarafından yaptırılmıştır. Bu tarih saat kulesinin ilk yapılış tarihidir. Kaidesi dörtgen prizma şeklinde ve mermerden yapılmış, gövdesi silindirik bir görünümüne sahip ve tuğladan yapılmış olan Amasya saat kulesinin üst bölümü ahşap dörtgen prizma şeklindedir. Yapımından 75 yıl sonra önemli bir deprem yaşayan Amasya saat kulesi bu depreme rağmen ayakta kalabilmiştir. Ancak 1940 yılında Hükümet Köprüsü'nün yapımına engel olduğu gerekçesiyle yıkılmıştır. Saat kulesi 2002 yılında yeniden inşa edilmiştir.
HALİFET GAZİ TÜRBESİ
Türbenin genel olarak yapım tarihinin 1225 yılı olduğu söylense de türbenin batı duvarında taş kalıntılarının kaldığı medreseyle aynı tarihte ya da daha önce yapılmış olması gerektiği ileri sürülmektedir. Kitabesinden medresenin 1210 yılında yapıldığı anlaşılmaktadır. Türbenin de bu tarihte veya daha önce yapıldığı ve Danişmend emirlerinden Halifet Gazi tarafından yaptırıldığı kabul edilir.Son yıllarda onarılan türbe, kesme taştan kare plan üzerine sekizgen cepheli kule şeklinde yapılmıştır.
BORABAY GÖLÜ
Doğa yürüyüşü, piknik ve kamp için son derece uygudur. Denizden 800 metre yükseklikteki göl küçük bir akarsuyun etraftan gelen yıkıntılarla tıkanması sonucu oluşmuş, doğal bir set gölüdür. İl merkezine 65 km ve Taşova ilçesine 15 km mesafede olan göl, 80 metre genişlik ve 25 metre derinliğe sahiptir. Doğu batı yönünde uzanan bir vadi de yer alır. 900 x 300 metre ölçülerindeki gölün etrafında kayın, sarıçam, sedir, kestane ağaçları yer alır. Gölün rengi zümrüt yeşilidir.
AMASYA ARKEOLOJİ MÜZESİ
Geç Neolitik Erken Kalkolitik Çağ'dan itibaren Tunç Çağı, Hitit, Urartu, Frig, İskit, Pers, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait 13 ayrı medeniyetin eserlerini bir arada görebileceğiniz müze 1925’te kurulmuştur. 1977 yılında bugünkü bina yapılmış ve 1980 yılında Amasya Arkeoloji Müzesi hizmete açılmıştır. Müze binasının batısında bulunan müze bahçesi içerisinde Hitit, Helenistik, Roma, Bizans, İlhanlı, Selçuklu ve Osmanlı Dönemlerine ait taş eserler sergilenmektedir. Daha Önce Müzenin bahçesinde bulunan ve Selçuklu Sultanı I. Mesud'a ait olan türbe içinde sergilenen İlhanlılar dönemine ait 14. yy.'dan kalma mumyalar Müze içerisindeki özel bir bölümde sergilenmektedir. Onüç farklı medeniyete ait arkeolojik ve etnografik eserlerin sayısı 24 bini bulmuştur.


AVM’lerde sistem değişiyor

Online alışverişin artmasıyla birlikte ABD'de alışveriş merkezleri hayalete döndü. Türkiye'de de benzer durumun yaşanmaması adına yeni önlemler alınıyor. Artık AVM'lerin  internet sitelerinden vatandaş ürün siparişi verebilecek. AVM'nin içerisinde bulunan markaların ürünlerini tüketici sanal ortamda görüp rezerve edebilecek ve sonrasında rezerve ettiği ürünü gidip AVM'de bulunan mağazada deneyimleyip satın alabilecek.


ABD'de alışveriş merkezleri birer birer kapanıyor. Online alışverişin artmasıyla birlikte binlerce mağazanın ülke çapında kapanması bekleniyor. Türkiye’de böyle bir durumun yaşanmaması adına yeni bir önlem aldı. Artık AVM’ler de sistem değişiyor. Yeni sistemde Online alışveris AVM’lerin internet sitelerinden yapılabilecek. Yani vatandaşlar artık markanın internet sitesinden değilde kendisine en yakın AVM’nin internet sitesine girip beğendiği ürünü sipariş edebilecek.

AVM’LERDE NE OLACAK?
Artık dijital ortamdan sipariş veren tüketici hem ürünü 2016’nın ilk çeyreğinde Avrupa’da AVM alanını en çok artıran ülke olurken önümüzdeki yıllarda online alışverişin ivme kazanmasıyla AVM’lere ne olacağı merak ediliyor. ECE Türkiye, geleceğin alışveriş merkezleri için başarıya giden yolları ortaya koydu
GELECEĞİN ALIŞVERİŞ MERKEZLERİ
Uluslararası konuşmacıları ve Türkiye’deki perakendecileri buluşturan, “ECE Türkiye Uluslararası Perakende Kiralama Günü”nün onuncusu Beşiktaş’taki Four Seasons Otel’de gerçekleşti. 450’nin üzerinde katılımcıyla perakende dünyasının önemli aktörlerini buluşturan organizasyon, “Geleceğin Alışveriş Merkezleri” gündemiyle gerçekleşti.
Etkinlik, ECE Yönetim Kurulu üyeleri Joanna Fisher, Steffen Eric Friedlein, ECE Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Pınar Yalçınkaya Hacaoğlu ve ECE Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve CFO’su Nuri Şapkacı ev sahipliğinde yapıldı. Toplantıda, ECE’nin yatırım yaptığı konuların başında gelen dijitalleşmenin alışveriş merkezlerine entegrasyonu ve beraberinde getirdiği yenilikler ve dönüşümler konuklara aktarıldı. Türkiye’nin önde gelen markalarının temsilcileriyle “perakendenin geleceği” tartışıldı.
ECE Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve CEO’su Pınar Yalçınkaya Hacaoğlu, katılımcılara teşekkür ederek, konuşmasına sektörün geçmiş 30 yılını ve geleceğe dair öngörülerini masaya yatırarak başladı. Sektörün ana paydaşları olan yatırımcılar, perakendeciler, müşteriler ve bunların arasındaki dengeyi korumaya odaklanan hizmet şirketleri için yeni bir evreye geçildiğini aktaran Hacaoğlu; ECE Türkiye olarak, yapıcı işbirliklerinin, nicelik yerine niteliğe odaklanmanın, uzun vadeli stratejik planlamaların, değişen müşteri taleplerini doğru anlamanın, farklılaştıran hizmetler sunmanın, alışveriş merkezlerinde teknolojiyi etkin kullanmanın ve inovasyonun önümüzdeki dönemde sektörü şekillendireceğini öngördüklerini belirtti.
AVM’LERİN İHTİYACI VAR
ECE, AVM Yönetiminden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Joanna Fisher, Avrupa’daki alışveriş merkezlerinde yükselen trendlere değindiği konuşmasında, artan rekabet ortamında farklılaşmak adına, deneyim odaklı ve müşteriler için daha çekici AVM’lere ihtiyaç duyulduğunu belirtti. Fisher, “Alışveriş merkezlerindeki ortak kullanımlı alanlar yeniden tanımlanıyor ve bu alanlara sosyalleşmeyi artırıcı unsurlar ekleniyor.
PLATFORMLAR BİRLEŞİYOR
Müşterilerle etkileşimimizi artıran mobil uygulamalarla, henüz evlerindeyken onlarla iletişim kurmaya başladığımız bir döneme giriyoruz” dedi. ECE Kiralamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Steffen Eric Friedlein ise konuşmasında; “Perakendede dijitalleşme çok hızlı ilerliyor. Ziyaretçiler, geleneksel alışverişin ötesine geçecek yeni deneyimler arıyorlar. AVM’ler de dijitalleşmeyle birlikte online ve offline’ı birleştiren platformlar olarak öne çıkıyorlar. Online-offline’ın başarılı örneklerini AVM’lerde daha sık göreceğiz. Türk perakendecileri de dünyayla entegre bir şekilde gelişiyorlar. Avrupa’da da çok başarılılar” dedi.
Uluslarası Perakende Kiralama Günü’nde, ECE’nin yenilikçi ‘We Love Food’ konseptini yöneten, uluslararası alanda tanınmış gastronomi uzmanı ve ECE Global Gastronomi Direktörü Jonathan Doughty de özel bir sunum gerçekleştirdi. AVM’lerde en fazla inovasyon yapılan alanlardan birinin de ‘yemek ve eğlence’ olduğuna dikkat çekti. Doughty, “Geleneksel food court anlayışından uzaklaşılması gerekiyor. Artık AVM’ler, akıllı restoranlar, müşterinin keyifle deneyimleyeceği keşif mönüleri, rahatlığın öne çıktığı oturma konseptleriyle şehrin eğlence ve gastronomi merkezi olacak. ECE de bu konuya büyük yatırım yapıyor” dedi.
Etkinlikte ayrıca ‘Perakendenin Geleceği’ başlıklı bir panel de düzenlendi. ECE Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve CFO’su Nuri Şapkacı moderatörlüğünde gerçekleşen panele, perakende sektörünün önde gelen isimlerinden Midpoint Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Çarıkçılar, Teknosa CEO’su Bülent Gürcan, Boyner Grup Başkan Yardımcısı ve İcra Komitesi Üyesi Serdar Sunay ve Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu katıldı.  Panelistler, son beş yılda müşteri davranışlarındaki değişimi, sektörün farklı kollarında buna bağlı olarak yaşanan dönüşümü ve geleceğe yönelik planlamalarını katılımcılara aktarırken, ECE Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi ve CFO’su Nuri Şapkacı, “Sektörün tüm paydaşları, müşteri odaklı bir yaklaşımla geleceğe yönelik planlama ve yatırımlarını bugünden yapmalı. Teknolojiden korkmak yerine, ondan fayda sağlamanın yollarını bulmak ve teknolojiyi müşteri deneyiminin bir parçası haline getirmek için online ile offline’ı entegre edecek uygulamalara yoğunlaşmak büyük önem taşıyor” dedi. ECE Türkiye Uluslararası Perakende Kiralama Günü fuaye alanında, Almanya Frankfurt’taki MyZeil AVM’nin yeni yeme-içme konsepti “Foodtopia” ve VR (sanal gerçeklik) gözlüklerinin katılımcılara tanıtıldığı özel bir stant da yer aldı.

Altının gramı ne kadar oldu? İşte yükselişteki altın fiyatları…

Çeyrek altın fiyatı ne durumda?

Altın gün içinde yine yükselişe geçti. Yatırımcısı güncel altın fiyatlarını internet üzerinden araştırıyor. Geçtiğimiz aylarda altının gramındaki artış yatırımcısının yüzünü güldürmeyi başarmıştı. Altın fiyatları bugün hızlı yükselişi durmuş gibi görünse de gün içinde tekrar hareketlendi. 28 Mart Çarşamba gram altının gramı 172,29 liradan alınıp 172,33 liradan satılıyor. Cumhuriyet altını ve Gram altın ne kadar oldu? İşte güncel fiyatlar...

Altın gün içinde yine yükselişe geçti. Bugün çeyrek altın kaç lira? ve Gram altın ne kadar oldu? soruları bugünlerde çok daha sık sorulmaya başladı. Altındaki yükseliş sürüyor Kasım ayından beri yükseliş gözlemleniyor. 28 Mart Çarşamba günü altın fiyatlarında geçtiğimiz günlere oranla yükselişini sürdürdü. Altın almak için uzmanlar ne diyor? Altın kaç lira? Altın 172-173 lira olarak yatırımcısının ilgisini çekmeyi başardı. İstanbul’un kalbinin attığı Kapalıçarşı’da ise çeyrek altın kaç lira?
GRAM ALTIN NE KADAR?
Bugün serbest piyasada gram altın 172,29 liradan alınırken, 172,33 liradan satılıyor.
ÇEYREK ALTIN NE KADAR?
Çeyrek altın ise 275,38 liradan alınırken 281,61 liradan satılıyor. Yarım altın da 549,04’den alınırken 563,22 liradan satılıyor.
CUMHURİYET ALTINI NE KADAR?
Cumhuriyet altını ise 1138,00 liradan alınıp 1150,00 liradan alıcı buluyor. Ziynet 2,5 da 2744,18 liradan alınırken 2787,34 liradan satılıyor.
ÇEYREK ALTIN NEDİR?
Türkiye'de çeyrek altın olarak ifade edilen altın cinsi 1.75 grama denk gelmektedir ve 22 ayardır. Cumhuriyet altınının dörtte biri olan çeyrek altında 1.6065 gram 24 ayar altın bulunmaktadır ki fiyatı bunun üzerinden hesaplanır, ardından işçilik ve kâr payı ile satılır. Bu kısım satın alınan yere göre değişebilir. Meskük (kalın altın) ve ziynet olmak üzere iki çeşidi vardır.

28 Mart Para Piyasası Dolar 4 TL'yi aştı

DOLAR
4.0073(%0.6354)
EURO
4.9643(%0.4909)
ALTIN
171.93(%-0.78)
BIST 100
115426.93(%-0.66)